Petrol-İş üyesi kadın işçiler: 8 Mart ruhuyla birleşelim, mücadele edelim

Gebze — Petrol-İş Gebze Şubesinde örgütlü fabrikalarda çalışan kadın işçiler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde iş yerlerinde basın açıklamaları gerçekleştirdi. 

Petrol-İş Gebze Kadın Komisyonu üyesi kadınların yer aldığı eylemlerde, "Yaşasın 8 Mart", "Kadın yaşam özgürlük" ve "İnsanca bir yaşam istiyoruz" sloganları attı. 

Petrol-İş Gebze Kadın Komisyonu üyesi kadınların fabrikalarda gerçekleştirdiği eylemlerde okuduğu basın açıklaması ise şöyle: 

"Tüm dünya emekçi kadınlarının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart hepimize kutlu olsun!

Kadın işçiler olarak her geçen gün daha da ağırlaşan sorunlarla karşı karşıyayız. Artan hayat pahalılığı ve düşük ücretler nedeniyle geçinmek imkânsız hale geldi. İş yerlerinde güvencesiz çalıştırılıyor, örgütlenme hakkımız engelleniyor. İşten çıkarmalar artıyor, esnek ve kuralsız çalıştırılma dayatılıyor. Kadın emeği hem evde hem iş yerinde sömürülüyor. Bu yüzden 8 Mart ruhuyla birleşmeye, mücadelemizi büyütmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var! 

"Kadın emeği sömürülüyor, haklarımız yok sayılıyor!" 

Bugün kadın işçiler olarak çok daha kötü koşullarda, düşük ücretlerle çalıştırılıyoruz. Toplu işten çıkarmalar artıyor, çalışanlar daha fazla sömürülüyor. Sermaye sahipleri zenginliklerine zenginlik katarken, bizler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ediliyoruz. İş yerlerinde mobbing ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Esnek ve güvencesiz çalışma koşullarıyla kadınların iş yaşamından koparılması hedefleniyor.

İktidar, 2024 yılını 'Emekliler Yılı', 2025 yılını ise 'Aile Yılı' ilan etti. Ancak emekliler, açlık sınırının altındaki maaşlarla hayatta kalmaya çalışıyor. Ev kiralarını ödeyemiyor, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Çalışan kadınlar içinse kreşler yetersiz, emzirme odaları yok, doğum ve süt izinleri kısıtlı, babalar için çocuk bakımı konusunda destekleyici düzenlemeler yapılmıyor. Kadınları genç yaşta evlendirip, çok çocuk yapmaya teşvik ederken o çocukların geleceğini karartıyorlar. Eğitim ve sağlık hizmetleri yetersiz, çocuk işçiliği artıyor, gelecek güvencesi yok ediliyor!

"Kadın cinayetleri ve şiddet artıyor!"

Türkiye'de sadece 2024 yılında 394 kadın cinayeti işlendi. Her gün birçok kadın erkek şiddetine maruz kalıyor. Şiddet ve kadın cinayetleri, devletin kadınları korumayan politikaları yüzünden cezasızlıkla ödüllendiriliyor. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması, kadınların daha da güvencesiz hale gelmesine neden oldu. Kadın cinayetlerine, şiddete, tacize, tecavüze karşı acil önlemler alınması gerekirken, kadınların haklarına göz dikiliyor. Kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu değildir! İstanbul Sözleşmesi derhal yeniden yürürlüğe girmelidir!

"Önlemler alınmadığı için canımızı kaybediyoruz!" 

İş yerlerinde işçilerin canı hiçe sayılıyor. Denetimler yapılmıyor, patronlar daha fazla kâr etmek uğruna işçi güvenliğini yok sayıyor. 21 Ocak'ta Bolu-Kartalkaya'da bir otelde çıkan yangında 78 insan hayatını kaybetti. Çalışma koşulları iyileştirilmediği için her yıl yüzlerce işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Depremde, yangında, madende, fabrikada ölen işçiler, patronların ve iktidarın umursamazlığı yüzünden can veriyor. Bizlerin hayatı, kâr hırsına feda ediliyor!

"Emperyalist savaşlar kadınları ve çocukları katlediyor!" 

Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren emperyalist savaşlar, kadınların ve çocukların hayatını mahvediyor. Filistin'de, Ukrayna'da, Afrika'da, dünyanın birçok bölgesinde savaşlar yüz binlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın mülteci olmasına neden oluyor. Savaşların bedelini en ağır şekilde emekçiler ödüyor. Bizler savaşın karşısında, barışın, eşitliğin ve dayanışmanın yanındayız!

Bu düzen, kadınlara sefalet, sömürü ve şiddet dayatıyor. Bizler bu karanlık tabloya boyun eğmeyeceğiz. Emekçi kadınların tarih boyunca verdiği mücadele bizlere yol göstermeye devam ediyor. 8 Mart, emekçi kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesidir. Bizler de bu mücadeleyi büyütecek, iş yerlerimizde, sokaklarda, alanlarda bir araya gelerek haklarımız için sesimizi yükselteceğiz. Örgütlü gücümüzle bu düzeni değiştirebiliriz!

Kadın emeği sömürülüyor, işsizlik ve güvencesizlik artıyor. Kadın cinayetleri ve şiddet her geçen gün tırmanıyor, İstanbul Sözleşmesi geri getirilmeli. İş cinayetleri, depremler ve yangınlar, denetimsizlik nedeniyle her yıl yüzlerce insanın ölümüne yol açıyor.  Emperyalist savaşlar, milyonlarca insanı yerinden ediyor, en büyük bedeli kadınlar ve çocuklar ödüyor. Kadınları eve kapatmak isteyen politikalara karşı direneceğiz, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Biz Petrol-İş üyesi kadınlar, şiddete, sömürüye, yoksulluğa ve savaşa karşı mücadeleye devam edeceğiz. 8 Mart'ın tarihsel mirasına sahip çıkacağız, dayanışma içinde, örgütlü gücümüzle haklarımızı savunacağız. Sömürüye, şiddete, emperyalist savaşlara karşı yaşasın 8 Mart! Yaşasın emekçi kadınların birlik, mücadele ve dayanışması." (Evrensel)